Mardin Oto Kiralama, Mardin Gezilecek Yerler, Mardin Otelleri, Mardin Turu, Mardin Gezisi

Mardinname 4

Baktık ki uzaktan seyretmek olmuyor yukarı çıkmaya karar verdik. Dik yokuş ve binlerce merdiven. Nihayet mavi kapılı bir eve girdik. Bir kapiyi actikca bir kapı daha çıkıyor karsimiza. Bu sefer tahta kapı vardı. Tahta kapının ardında ne var diye sorduk. Adı ma’bar imiş. Değişik efsaneleri varmış buraların. Ürktüğümüz için yazmak istemedim. Ayvanı geniş manzarası sınırsız bir eve girdik. Orada bizi nur yüzlü bir teyze karşıladı. Hemen klasik Mardinli misafirperverliği ile ne varsa önümüze getirdi. İkram üstüne ikram… Evler alt alta ve yan yana idi. Yani biri diğerinin evini çok rahat gorebiliyordu. Özel hayat mahremiyetine insanlar çok rahat dahil olabiliyorlardi ama olmuyorlardi. Şehir terbiyesi buna elvermiyordu. Hatta öyle ki ayvanda yer alan “teht” dedikleri, akşam bembeyaz cibinlikle etrafini sardiklari,8-10 kişinin birlikte yattığı tahtalardan yapılmış ve yukarıdan bakanin, yatanları kesinlikle görebildiği yerlerde yatarlarmis. İnsanlar o kadar hassas ki kimse diğerini rahatsız etmez hatta görüş mesafesinin başladığı yere gelmezlermis. Bu da insanlık nişanesi, asalet ve inceliğin tavra dönüşmüş bir hâlidir. Hemen yan tarafta bir kapı daha acılıyor,oradan başka bir amca çıkıyor. Biz bu amcayi evden biri sandık ama öğrendik ki yan komsuymus. Komşularla ayvan hatta kullanılan tuvalet bile ortakmis. Normalde iki kardeş aynı odayı paylasamazken komşuların bu kadar ortak noktada bulunabilmesi hayretimize hayret katıyordu.
Teyzemle sohbet ederken yukarıdan yaşça daha ileri bir teyzem: “Vallah bir çay da ben de iceceksiniz!”diye sesleniyor. Biz de teyzemin bu davetine icabet edip diğer teyzemizden müsaade alıyoruz. Yolda ilerlerken küçük çocukların dar alanlarda maç yapmaları dikkatimizi çekiyor. Kapıları kale olarak belirliyorlar. Kimse merdivenlerin olduğu tarafın kalecisi olmak istemiyor.Rakipler de merdivenlerin olduğu kapıya topu atarken tedbirli bir şekilde hareket ediyordu. Topun aşağı gitmesi demek topu geri getirmek için yüzlerce merdiveni inip tekrar o merdivenlerden çıkmak demekti. Bu yüzden merdiven tarafında tedbirli oynanıyordu. Bu masumlarla biraz muhabbet ettikten sonra teyzemizin yanına çıktik. Yine yan yana dizilmiş beş altı ev vardı. Komşular gayet sıcak karşıladılar bizi. Komşulardan biri genel cerrah edasında elinde iğne iplik bir şeyler dikiyordu. Meğerse yemek yapıyormuş. Kibe diyorlarmış adına. İşkembe dolması yani. Oldukça istahlanmistik.Ama hemen olacak bir yemek değilmiş bu. Yıkaması,doldurması,dikmesi saatlerce sürüyormuş. Teyzemle güzel bir muhabbetten sonra mahalle aralarından Yeniyol’a iniyorduk. Mahalle icinde fırınlar vardı. Buram buram doğallık kokuyordu. Fırından çıkan bir amcanin elinde bir leğen vardı. Leğen müthiş kokuyordu. Leğendekilerden ikram etti. Bu müthiş ikrama da hayır denmezdi zaten. Lahmacuna benzer bir tadı vardı ama kapalıydı. Adı sembusek imiş. Yine buralara özgü bir yemekmis.Cikmaz sokaklar dışında her yer zaten Yeniyol’a çıkar diyerek farklı sokakları deniyorduk. Sokaklarda küçük bakkallar, ara ara fırınlar, abbaralar, çöpleri eşekle toplayan temizlik personelleri gördük hep. Eşekler bu şehirde yük taşımacılığında çok degerliymis.Oyle ki eşek ve at ahırlari bolca imiş. Hatta belediyenin elli civarında kadrolu eşeği varmış.KPSS’ye girmeden atanmış bu eşekler. -Sadece espri- 🙂 Yeniyol’a niyetlenmisken farklı bir yere doğru gittigimizin farkındaydik. Ama kaybolma korkumuz yoktu çünkü Mehmet Nur bize eşlik ediyordu. Kaybolsak bile buradaki insanlar bize her türlü yardım edecek kadar misafirperver ve iyilikseverdi. Bu insanların kelimeleri bastırarak konuşması,yuklemi başa alarak cümle kurmalari, soru edatına yer vermemeleri bize gayet keyif veriyordu. Bu Mardin ağzı mi diye sorunca Mehmet Nur Hoca, hemen dil bilimci tarafını konuşturarak bize izahatta bulundu. Meğerse Mardin’de konuşulan dil İstanbul ağzı imiş. Mardin ağzı diye bir ağız literatürde yokmuş. Telaffuzdaki aykırılığın sebebinin de Türkçeyi Arapça gibi konuşmaya çalışmak olduğunu belirtti. Bir yaşıma daha girmistim bu bilgiyle.

Ezan okunuyor. Latifiye Camisi’ne girecegim.Cümlelerimi burada noktalamam gerekiyor. Merak etmeyin MARDİNNAME 5’te kaldığımız yerden devam edeceğim.

Keyifle okuyacağınızı umuyorum.:)

Mehmet Nur Esendemir

Oylamak İçin Tıklayınız!
[Toplam: 0 Ortalama: 0]