Merhaba Sevgili Tarih Severler,
Bir önceki yazımda yerel tur ve yerel rehberliğin faydalarını birazda bizim gözümüzle aktarmaya çalıştım. Çok iyi bir yazar değilim ancak sizlere kendimizi anlatmayı kendime bir borç bildim. Bildiğiniz gibi Mardin’de Süryani, Ezidi ve Müslüman topluluklar bir arada yaşamaktadır. Öncenin aksine şimdi daha az sayıda çeşitlilik mevcuttur. 25-30 yıl öncesine kadar Mardin’de en az 6 farklı dini-dili farklı topluluk bulunurdu. Azalma sebeplerinden biri de azınlık haline gelmeleri ve yurtdışı gibi yerlere göç etmelerinden kaynaklanıyor. Kalan topluluklardan bahsedecek olursak Süryani kelimesi Suriye adından gelmektedir. Asur ve Aramilerden gelen kökenleri Osmanlı döneminde Süryani-Suriye Halkı olarak anılırdı. Buradaki ikinci büyük topluluktur. Müslümanlar ile karşılıklı saygı ve sevgisi her zaman örnek olmuştur ve olacaktır. Bayramlarda Müslümanların bayramlarını kutlamaları, Ramazan ayında gizli gizli yemek yemeleri ve benzer şekilde Müslümanlar için kutsal günleri en az bizim kadar benimsemeleri bu mozik yapının önemli temel taşlarındandır. Müslümanlar tarafından ise ayinlerinde, Paskalya bayramında veya Christhmas (Yeniyıl) döneminde aynı şekilde saygı görür ve istedikleri şekilde kutlama yapar, örf ve adetlerini yerine getirirler. İster istemez bu benzersiz mozayiği benimseyemeyen ve içten içe rahatsız olanda vardır, ancak sayıları bir elin parmağını geçmez ve kimse tarafından da bu görüşleri desteklenmez. Durum böyle olunca onlarında sesi çıkmaz. Öyledir ki Mardin gelip yerleşmek isteyebilecek daha farklı bir etnik gruba bile şu an kucak açıp benimseyecek bir toplumdur. Dışarsan ne duyarsanız duyun görmeden, duymadan inanmayın. Bunun için gelin, gezin ve görün. Sağlıcakla kalın.
