Mardin, Midyat ve çevre turunuz için en az 3 günlük süre ayırmanız gerekiyor.
Mardin, tarih ve kültür dolu bir şehir olduğundan her mevsim ziyaret edilebilir. Ancak, yaz aylarının aşırı sıcak geçtiği unutulmamalıdır. Özellikle temmuz ve ağustos ayları gibi sıcaklığın pik yaptığı aylarda seyahat etmeyi düşünüyorsanız, bir kez daha bu kararı gözden geçirmeniz gerekebilir. Karar vermenizi kolaylaştırmak için aylara göre iklimsel koşulları değerlendirdik sizin için.
Mardin’e Ne Zaman Gidilir? – Mardin Kaç Günde Gezilir?
Mardin’in dar sokaklarında gezinirken, taş işçiliğiyle ünlü tarihi evleri keşfetme fırsatı bulabilirsiniz. Bu evler, şehrin mimari zenginliğini gözler önüne seriyor.
Mardin Kalesi, şehrin en yüksek noktasında konumlanarak göz kamaştırıcı manzarasıyla dikkat çekmektedir. Tarih meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen önemli bir durak olmakla beraber ziyarete kapalı ne yazık ki. Ama surlara iyice yaklaşıp oradan ova manzarasını izlemek de sizi fazlasıyla tatmin edecektir.
Mardin’in 4 km doğusunda yer alan bu antik manastır, Süryani Ortodoks cemaati için büyük bir dini merkez niteliği taşımaktadır. Tarihi ve dini atmosferiyle manastır, ziyaretçilerini derinden etkilemektedir.
Mardin Müzesi, bölgenin zengin tarihini ve kültürel mirasını yansıtan birçok eserle bezenmiştir. Müze, şehrin geçmişine dair derinlemesine bilgiler sunarak ziyaretçilerini bilgilendirir. Mardin Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Asurlardan Perslere, Yunanlardan Romalılara ve İslami dönemlere kadar uzanan geniş bir yelpazede pek çok önemli esere ev sahipliği yapmaktadır.
Mardin’deki Ulu Camii, Kasımiye Medresesiyle birlikte diğer tarihi camiler ve medreseler, İslam mimarisinin zarif örneklerini gözler önüne sererken, şehrin mimari dokusuna da eşsiz bir zenginlik katmaktadır.
Yöresel el sanatları, baharatlar, telkâriler ve daha pek çok şeyi bulabileceğiniz tarihi Mardin Çarşısı, alışveriş için mükemmel bir yerdir.
Mardin’e oldukça yakın konumda bulunan Midyat, taş işçiliği ve tarihi kiliseleriyle tanınmaktadır. Özellikle burada yer alan Mor Gabriel Manastırı ve Midyat konakları, ziyaret edilmesi gereken önemli yerler arasında yer almaktadır.
Mardin mutfağı, sunduğu zengin lezzetlerle tanınır. Kaburga dolması, sembusek, içli köfte ve Mardin’e özgü harire tatlısı, mutlaka deneyimlenmesi gereken lezzetlerdendir. Ayrıca, mevsimine bağlı olarak şelengo, Midyat kavunu, Mardin kirazı ve Mardin üzümünü de tatma fırsatını kaçırmamalısınız.
Mardin’deki taş işçiliği, telkâri (gümüş işlemeciliği) ve diğer el sanatları atölyelerini ziyaret ederek, bu sanatların inceliklerini keşfedebilirsiniz.
Eğer seyahatiniz denk gelirse, Mardin’de 2 yılda bir düzenlenen bienale katılarak şehrin sunduğu güzelliklerin yanında uluslararası sanatsal bir serüvenin de tadını çıkarabilirsiniz. Dünya’nın bir çok yerinden gelen sanatçılar belirlenen tema ışığında serbest bir şekilde kendi sanat dalına göre eserlerini sergilemektedir, kimi zaman bir kumaş boyama eseri veya bir robot olarak kaşınıza çıkabilecek bu etkinlik bölge adına eşsizdir. Sonuncusu 2024 yılında düzenlenmiştir.
Mardin’in etrafındaki doğal güzellikler, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için mükemmel bir seçenektir. Özellikle Zınnar bölgesinde üzüm bağları, meşe ve badem ağaçlarıyla süslenmiş tepelerde keyifli yürüyüşler gerçekleştirebilirsiniz.
Mardin’de gece manzarası, özellikle şehir ışıklarıyla aydınlandığında gerçekten de büyüleyici bir görüntü sunar. Bu muhteşem manzarayı izlemek için şehrin yüksek noktalarına çıkan yolları tercih edebilirsiniz. Gün batımı seyri için de özel etkinlikler yapabilirsiniz.
Cennetten bir köşe Beyazsu vadisinde ayaklarınız buz gibi suyun içinde güzel bir öğle yemeğinin tadını çıkarabilirsiniz.
Leyle olarak bilinen ve özel gün ve olayları kutlamak için yapılan yerel bir eğlencedir. Asker uğurlaması, nişan, kına veya bekarlığa veda partisi gibi kutlamalarda genellikle evlerde yapılır, fakat Mardin’de aynı kutlama kültürü mekanlara taşınmış ve siz değer misafirlerin Mardin mutfağının eşsiz lezzetleri ile birlikte deneyimlemeniz sağlanmaktadır. Urfa sıra gecesinden farkı yer sofrasında değil de masa düzeninde oturulması ve çiğ köfte yerine Mardin mutfağına ait lezzetleri tatmanızdır aynı zamanda Arapça, Kürtçe ve Süryanice olarak çalınan yerel dillere ait bir çok şarkı ve ezgi çalınmaktadır.
Bölgede şarapçılık Hristiyanlığın kabulünden önce dahi yapılmaktaydı, kendine özel üzüm türleri barındıran bu topraklar sizlere farklı lezzetler ve tadı damağınızda kalacak Süryani şarapları sunacaktır. Bölgede en özgün ve meşhur üzüm çeşidi Mezruna (Mazruna)’dır.
Tarihi kenti gezerken etnik kökenlerin geçmişini ve tarihini detaylı olarak dinleyebileceğiniz nitelikli bir çok yerel rehber bulunmaktadır. Uygun fiyatlı ve dolu dolu bir Mardin turu için yüzeysel turların aksine yerel bir turizm şirketi veya yerel bir profesyonel rehberden yardım almanızı tavsiye ederiz.
2025 yılında için belirlenen günübirlik Mardin turu fiyatları kişi başı 2749 TL’dir. İki günlük Mardin turu fiyatları ise kişi başı 4249 TL’dir. Ulusal turların aksine yerel turlarda yerel rehberlerden hizmet almakta ve daha detaylı ve kapsamlı gezi programları oluşturulmaktadır.
Mardin kökenli bir Mardin tur şirketi sizlere daha fazla ayrıcalık sağlayabilir, turistik mekan ve destinasyonların yanı sıra az bilinen otantik konumlarda bu Mardin tur şirketlerinde yer aldığı için sizlere bambaşka bir deneyim sunmaktadır. Güneydoğu kültürü ve yaşantısını görmek, tatmak ve duymak istiyorsanız ilk tercihiniz yerel tur şirketleri olmalıdır. Web sitemizde bulunan tüm tur paketleri en popüler lokasyonlara göre hazırlanmış olup bunun yanı sıra mistik tur paketlerimizde doğu kültürü hayranlarının hizmetindedir.
Midyat’ı gezmek için en ideal zaman, ilkbahar (Mart-Haziran) ve sonbahar (Eylül-Aralık) aylarıdır. Yaz aylarında sıcaklık 40°C’yi bulabildiğinden dolayı, bu dönemlerde gezmek hem daha konforlu hem de daha verimli olacaktır. Bahar aylarında tarihi sokaklar arasında yürümek daha keyifli hale gelir. Temmuz-Ağustos gibi yaz aylarında ise dilerseniz Akşam Turu yaparak Mardin ve Midyat’taki gezilecek yerleri deneyimleyebilirsiniz.