Kadim Şehir Mardin
Suriye sınırına sadece bir taş atımlık mesafede bulunan Güneydoğu Türkiye, pek de çekici bir şehir içi tatil beldesi gibi görünüyor. Ancak Mardin, ülkenin geri kalanı kadar güvenlidir ve altın taşlı sokakları, nefes kesen manzarası, zengin çok kültürlü mirası ve seçkin şarapları ile ödüllendirileceksiniz.
Mardin eski kenti, antik kale ile Mezopotamya ovası arasındaki yamaçta yer almaktadır. Eşsiz mimarisi, yemekleri ve el sanatları ile Asur, Arap, Türk ve Kürt kültürünün etkisiyle yoğrulmuş. El sanatları gösterisi. Günün sonunda, güneşin bronz bir bardak Suriye şarabından ya da zengin Murra kahvesinden uzak ufka doğru düşüşünü seyrederken, başka bir dünyaya taşınmış gibi hissetmemek zor.
Geçtiğimiz birkaç yılda, sınırın her iki tarafındaki çatışma Mardin’deki turizm endüstrisine darbe vurdu, ancak bugün ziyaretler her zamanki kadar güvenli ve kolay – tek fark, tüm yerin sahibi gibi hissedebilmenizdir. . Şimdi ziyaret etmek için doğru zaman olabilir.
Dini anıtlarınız yoksa, eski şehrin kendisi onlarla dolu. Muhteşem ve zarif minareleriyle Ulu Camii’yi ziyaret edin; Ratfiya Camii’nin zarif oymaları; ve Kırklar Kilisesi, eğer şanslıysanız, dost canlısı bir rahip hızlıca ziyaret etmenizi sağlayacaktır. Bir başka güzel kumtaşı yapı, binlerce yıl öncesine dayanan görülmeye değer bir müze olan Şehir Müzesi. Bu cazibe merkezlerini bulmanın keyfinin yarısı dar sokakları keşfetmek, eski evlerde kaybolmak ve yerel yaşamı görmektir.
